Türkiye Kupası’nın 62. Finali’nde, Beşiktaş karşısındaki Trabzonspor’un “yeniden kupa” tahlilinin ilk yarıda pozitif çıkmasını bekliyordum, çıktı ama gördüm ki takımda futbolun hafızaya bağlı inişli çıkışlı grafiği sürüyor.
Tribünleri her iki takım taraftarlarınca kapalı gişe olan Atatürk Olimpiyat Stadyumu’ndaki karşılaşmaya takımlar gördük ki gergin başladı.
Oyunun ilk 15 dakikasında önde basan bordo-mavililer, bunun meyvesini 14’ ncü dakikada Nijeryalı golcüsü ile aldı. Onuachu’nun orta sahadan önüne aldığı topla, yaptığı şahane driplingi şık bir golle tamamlayınca Karadeniz ekibi 1-0 öne geçti.
Son Başakşehir deplasmanında; Süper Lig için 3 puan, 3’ ncülük için kazanç sayılsa da, kupanın finali olarak bu gece belki de futbolunu yeniden programlaması gereken Abdullah Avcı, ilk 45 dakikada istediğini aldı ama kazanılan golden sonra Beşiktaş’ın oyunu Trabzon’un sahasına yıkması endişe verdi.
Üç oyuncusu sakat, Gökhan ve Hadziahmetovic’in statü gereği kadrosunda olmayan Kara Kartal’ın yanı sıra, bordo-mavililerde sadece Hüseyin sakat, Enis Destan’da cezalıydı.
N.Pepe ile sakatlıktan yeni çıkan Trezeguet’i yedek kulübesinde başlatan Avcı, rahmetli Ahmet Suat Özyazıcı’dan sonra 3 kupayı da alan 2. Teknik adam olmak çok istedi bu gece ama olmadı. Futbol bazen isteklerinizin dışında cereyan eder!
*
Siyah beyazlılarda ise oyuncu ve teknik adam olarak bu kupayı müzesine götüren Sergen Yalçın ve Tayfun Havutçu’dan sonra, 3’ ncü isim olmak isteyen Serdar Topraktepe bunu uzatmaların son dakikasında gerçekleştirdi.
İlk yarı tek golle bitecek denilirken, ilk yarı uzatmaların son dakikasında Trabzonspor’un ceza alanında, Enis Bardhi’nin sol eline çarpan top penaltı noktasını işaret edince, Beşiktaş’ın maça pozitif başlayan adamı Ghezzal’ın vuruşuna Uğurcan uzandı ama beraberlik golüne engel olamadı.
Uğurcan, Ghezall’ın vurduğu köşeye atladı, parmaklarını yalayarak filelere giden meşin yuvarlak, küçük ayrıntıları dikkate almayanlar için, büyük yanılgıları yaşamaya mahkum eder.
En son 4 yıl önce bu kupayı 9. Kez müzesine getiren Karadeniz yolcusu! Bu gece de kupayı alarak Beşiktaş ile bu kupadaki sayısını eşitlemek istedi.
Bugüne kadar, bu kupanın finalinde 4 kez karşı karşıya gelen bu iki ekip, bu dört kupanın 2’ şer tanesini alarak, kardeş payı yapmışlardı.
İlk yarısında daha fazla topa sahip olan İstanbul ekibi, bu yarıda istediği golü bulduysa da, finalin ikinci 45 dakikasına her iki takımda kontrollü ve tedirgin başladı.
Daha az pas hatası yapmaya başlayan Beşiktaş, Salih’in altı pasa sızarak attığı kafa golüyle öne geçerken, Onuachu’nun gol çizgisinde vurduğu topu kaleci Mert’in gol çizgi üzerinden ayağıyla çıkarması, gecenin Beşiktaş’a piyangosuydu!
*
Bu yarıda Trezeguet, Pepe ve Bozok’u oyuna dahil eden Avcı; ofansif anlayışa yüklenirken, Serdar Hoca’nın bir şutu çataldan dönen oyuncusu Ghezzal’ı oyundan alması, bana göre rakibe pres de zorlanan Trabzonspor’un, daha rahat rakip yarı alana inmesine biraz neden oldu.
Visca’nın, son 20 dakikaya girildiğinde üst direkte patlayan şutu sadece geceyi aydınlattı. Geldiğinden beri kayda değer bir galibiyete tek başına imza atmayan, atamayan Nicolas Pepe, son dakika attığı beraberlik golünde yine Thomas Meunier’in imzası var bilin!
Maç 15’er dakikalık iki devreli uzatmalara gidecek iken; oyunun 90 artı uzatma dakikalarında, aynı N.Pepe’nin kendi ceza sahası önünde topu ıskalaması, Al-Musrati’nin önüne düşünce gelen 3. Gol, Beşiktaş’ın kupaya uzanmasına neden oldu.
Müzesinde 33 tane resmi kupası olan Trabzonspor, 5 kez kupa finalleri oynadığı bu stadyumda 6. Kez final oynarken, uzatma dakikalarında yediği 3. Golle ilk kez bu sahada finali ve kupayı kaybetti.
Futbol bu, dünyanın sonumu? Tabi ki değil.
Trabzonspor’un kupa finalindeki büyük şanssızlığını açıkladı
Posted by